Sukulentlere Ne Kadar Su Verilmeli
Klasik söylemle sukulnetlere yazın haftada bir, kışın iki haftada bir su verilmelidir. En bilinen tabir budur. Bu tabir doğrudur fakat yeterli değildir.
Nasıl ki bir insan için günde en az iki litre, üç litre gibi sıvı tüketmelidir gibi ifadeler sıklıkla kullanılıyor fakat tam doğruyu ifade etmiyor ise sukulentler için de aynı durum geçerlidir. Zira bitkinin ne kadar suya ihtiyaç duyacağı yaşam koşullarına bağlıdır. Bu yaşam koşulları bitkinin yaşadığı ortamın kapalı ya da açık alan olmasına, gün ışığı almasına, nem oranına , sıcaklığa, iklime, rüzgara, bitki çeşidine, hava durumuna gibi birçok faktöre bağlı olarak değişmektedir. Sizin bu durumları tek tek değerlendirip karar verme durumunuz genelde zor olmaktadır. Bu yüzden bu durum bizi genel geçer kullanım kurallarını uygulamaya itmektedir.
Genel kurallara uymamız bitkinin ölmeden yaşamasına sebep olur. Bitkinin en iyi formda yaşamasına ise sizin tecrübeleriniz olanak sağlamaktadır. Bu yüzden genel kuralları uygularken bu durumu aklınızdan çıkartmayın ve gereksiz yere fazla sulama yapmayın.
Satıştaki ürünlerimizden bazıları.
Bitkiyi zamanın da suladım mı sulamadım mı diye düşünüyorsanız bitkiyi sulamayın. Zira bitkiyi susuzluk değil aşırı sulamak öldürür. Sukulentler neden fazla sulanmazlar sorusuna gelecek olur isek, bitkinin dibinde biriken fazla su toprağı çamurlaştırmakta ve bitkinin çürümesine sebebiyet vermektedir.
Bitki toprağını derinlemesine kontrol ederek kuruduğunu farkeder isek tüm kökler ıslanacak kadar bitkiyi sulayın ve fazla suyun aktığından emin olun. En sağlıklı uygulanacak yöntem budur.
Bitkiyi sık sık ve az az sulamak doğru bir yöntem değildir. Peki uygular isek ne olur? Muhtemelen çok olumsuz koşullar ile karşılaşmayız fakat bitkide uzun vadede şekil bozuklukları yaratabiliriz. Yeterli beslenmeyen bitki kökleri ölebilir. Bu da bitkinin belirli yönlere köklerinin uzamaya çalışmasına ve gövdesinin de bazı yönlere yatmasına sebebiyet verebilir.
Çoğu sukulent yapraklarına su sıkılmasını sevmez. Bu yüzden sulamayı topraktan yapmalıyız. Sukulentin ortasından dökülen su bitkiye zarar verebilir.
Sulanan su, yağmur suyuna en yakın su olmalı. Yağmur suyunun bulunması zor olduğundan kaynayan çaydan kalan suyu bekletip kullanmak mantıklı olacaktır. Çeşme suyu kullanıyor isek bekletip kullanmalıyız. Zira içindeki tortunun, ağır metallerin çökmesi beklenmeli ve suyun sulama vasıtasında kalan dibi kullanılmamalıdır.
Sulama vakitlerini gece saatleri yada sabahın erken saatleri olacak şekilde tercih edin, gündüz ve özellikle öğle vakti sulanan bitkiler gereğinden fazla güneşe maruz kaldığından bitkiye zarar verebilir.
Dış mekandaki sukulentleri kapalı ve soğuk havalarda sulamayın. Don tehlikesi olan zamanlarda sukulenti sulamanız ölümüne neden olabilir. Kar yağışı var ise, karın bitkinin üzerinde birikmesini üzerine geçici bir şeyler örterek engelleyebilirsiniz.
Bir yöntemde bitkinin yapraklarını izlemektir. Sukulent su depoladığına göre yapraklarda zayıflama su ihtiyacını gösterir. Buruşuk yapraklar bize bitkinin susadığını hatırlatmalıdır. Aşırı su toplayan yapaklar ise şeffaflaşır ve bir süre sonra dökülür. Kendini taşıyamacak hale gelir. Bitki kendine zarar verecek unsuru dökmeyi tercih eder. Nasıl ki insan vücudunda hastalık belirtileri ilk derideki değişimlerden fark edilir. Bu durum bitkiler için de geçerlidir. Bitkinin yaprakları bize her şeyi anlatır aslında. Yaprak gelişimini doğru takip eder isek bitkinin neredeyse her ihtiyacını doğru karşılayabiliriz.
Bitki toprağını suyu tutan bir yapıda değil de geçirgen bir yapıda tercih etmeliyiz. Su bitki üzerinde fazla kalmasın ki ona zarar vermesin.
Bir dünya sukulent için sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın…
Yorum Yok